Hedef Kitle ile Persona Arasındaki Fark Nedir?

Karıştırılabilecek konulardan biri olduğu için, kısaca bu soruyu cevaplamak istedim:

Hedef müşteri segmentini tanımlarken daha geniş kavramlarla, anlamlı olacak kadar daraltılmış, iş ve iletişim hedefi açısından fizıbl olacak kadar küçük ve uygun bir topluluğu adreslemek isteriz. Mesela özel bir hastane için konuşuyorsak, İstanbul’da yaşayan, yetişkin, gelir seviyesi spesifik bir rakamın üzerinde, evli ve çocuklu erkekleri tarif eden bir hedef kitle tanımı yapılabilir. Bu hedef kitle tanımına giren bir kişi, kısaca Ahmet bey diyelim, bu hastaneden poliklinik randevusu aldığında bir persona, gecenin 4’ünde en yakın acil servisi öğrenmek için cep telefonunda hastane adını aradığında başka bir personadır, ama aynı hedef kitle içindedir.  Bu iki persona için markanın dokuması gereken hasta tecrübesi ve kullanması gereken iletişim yaklaşımı, pazarlama teknolojileri vs birbirinden tamamen farklıdır. 

Persona hedef kitle içinde daha da özelleştirilmiş bir tanımlamadır. Segment genelleştirilir, bu sebeple bazı insani özellikleri ve detayları ihmal etmek durumunda kalabiliriz hedef kitle tanımı yaparken. Persona bu aşırı genelleştirilmiş yaklaşımı kırmamızı, meseleyi insanın özüne daha çok indirebilmemizi, anonim ile birey arasında bireye yaklaşmamızı sağlar. Persona sayesinde, yeni pazarlama araçlarını, kişiselleştirmeyi daha iyi hizalarız: İçerik üretimi, mikro-hedef kitleler yaratıp onlarla kişiselleştirilmiş etkileşim kuracağımız kanal stratejilerini, bunların zamanlamasını ve ayrıca ürün veya hizmetlerimize yapabileceğimiz iyileştirmeleri somutlaştırmamızı mümkün kılar.

Persona, bir hedef kitleye ait olmak durumundadır. Hedef kitle ise, bugünün pazarlama teknolojileriyle mikro seviyede hedefleme yapabileceğimiz detaydan -genellikle- uzaktır. Bu yüzden Persona, doğru pazarlama altyapısı olan ve doğru iş ortaklarıyla çalışan markalar için hedef kitle tanımlarından çok daha fazla üzerinde konuşabilecekleri bir kavram olma potansiyeline sahiptir.

Serhat Akkılıç, PhD