Skip to content

Anlatımsal Tıp

Hekim değilim. Tıp doktoru olmayan birinin hekimliğin nasıl yapılması gerektiğine dair bir yazı yazmasına tepki verenlerdenseniz, teşbihte hata olmaz diyerek, şu minik hikayeyi aktarmama izin verin:

Bir yazar, Neyzen Tevfik’e yazacağı romanı anlatırken sonuna gelince Neyzen yüzünü buruştur:

-Bu konuyu beğenmedim!
-İyi ama, siz hiç roman yazmadınız. Nasıl fikir yürütüyorsunuz?

Neyzen Tevfik kızar:

-Ben yumurtanın da iyisini, bayatını anlarım. Fakat hiç yumurtlamadım!

Hekimlik dünyanın en zor ve en kutsal mesleklerinden biri tartışmasız. İnsan hayatı gibi paha biçilemeyen bir konuda çalışınca başarı ve başarısızlık benim mesleğim olan iletişim ile kıyaslanamayacak kadar farklı bir düzlemde.

Sağlık iletişimi üzerine çalışan ekibimiz, çalıştıkları tüm paydaşlarla beraber hasta odaklılık kavramına sık sık atıfta bulunur. Sadece bizim değil, bütün sektörün dilindedir “patient-centricity”. Hastanın psikolojisini (bu dikey alanda çalışan uzman hekimler haricinde de) sürece daha fazla dahil ediyor olmanın önemi malum. Bununla beraber, Placebo’dan haberdar olup hastasının test sonucunu “kanser olabilirsin” soğukluğunda ve yalınlığında söyleyen herhangi bir hekimin, bu noktaya nasıl geldiğini belki anlayabilirim, ama kabul edemiyorum.

Aradaki kopuk noktayı doldurabileceğini düşündüğüm en önemli kavramlardan biri ise, Anlatımsal Tıp.

Rita Charon Atlanta’daki TEDx konuşmasının başlarında şöyle diyor: “Üniversite’deki İngilizce bölümüne gittim ve şöyle dedim: Bir Doktor’a hikayeleri ve nasıl işe yaradıklarını öğretebilir misiniz?”  “Hastalıkların Hikayelerini Onurlandırmak” isimli konuşmasını baştan sona izlemenizi öneririm:

Sadece sağlık iletişiminde değil, tüm iletişim alanlarında dinlemenin ne kadar önemli olduğundan bahsetmeye gerek yok, Rita Charon yaptığı konuşmalarda dinleyen sağlık sektörü paydaşlarının sayısının gittikçe azaldığını, dinlemeyi bilmenin, hikayelerin dünyasını ve motivasyonunu anlamakla başladığını, bunun için edebi külliyatın bir sağlık profesyoneli için doğru hasta iletşiminde önemli olduğunu ve daha pek çok anlatımsal tıp yaklaşımını anlatıyor. Kendisini ilk kez iki yıl önce dinleme şansını buldum. Heyecanlı bir sükunetle konuşup (evet bunun mümkün olabildiğini gösteren insanlardan), hasta hikayelerine gerçekten kulak verebilmenin detaylarını paylaştığı bir konuşma yaptı, başta hekimler olmak üzere tüm sağlık profesyonelleri için önemli ipuçları verdi.

Anlatımsal Tıp (Narrative Medicine), hem hasta, hem de şifa sunan için kendini ifade edebilmenin, klinik süreçte birbirini anlayabilen bir süreci yaratmanın yolunu sağlık çalışanını çok farklı disiplinlerle yetiştirmekte buluyor. Columbia Üniversitesi’ndeki Anlatımsal Tıp Yüksek Lisans programındaki dersleri buradan inceleyebilirsiniz.

Herhangi bir sanat eserini detaylarıyla incelemeyi bilen birinin hasta hikayesindeki kritik bir detayı da daha iyi yakalayabileceğine inanan Anlatımsal Tıbba haliyle eleştirel de bakabiliriz: Empati, hekimin bilimsel nesnelliğini yok eder mi? Hastalığı hissetme noktasında anlamak, hekimin kendisini ruhen korumak için gerekli önemli bir bilinçaltı kalkanı indiriyor olabilir mi?

Yukarıdakileri yazdıktan sonra, Türkiye’nin en iyi okullarında okumak için sınavlardan geçmiş, en ön sıralarda mezun olmuş, yıllarca dirsek çürütmüş, mecburi hizmet yapmış ve ardından da Dünyadaki bazı meslektaşlarına göre çok da parlak olmayan bir çalışma ortamı ve maddi seviyede meslek hayatına başlamış, politize bir ortamda mesleğini icra eden, daha da önemlisi genellikle hastasıyla kaliteli vakit geçirme şansı olmayan ve “bunu hak etmiyoruz” diyen hekim dostlarımı düşündüm.

Onların hikayesi, belki tüm hikayelerden de önce dinlenmeli.

Serhat Akkılıç

tr.linkedin.com/in/serhatakkilic

This Post Has 0 Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back To Top
Search